ÇOCUĞUMUZU BİREY OLARAK GÖRÜYOR MUYUZ?

ÇOCUĞUMUZU BİREY OLARAK GÖRÜYOR MUYUZ?

 

Çocuklar çok küçük yaşlardan itibaren birey olduğunu ispatlamaya çalışırlar. Özerkliğe sahip olmak, yapabilme duygusunu ve başarıyı tatmak isterler. Yürümeye başladıkları andan itibaren yoğun bir şekilde hissettirir kendini bu güçlü istekleri.

Peki, nedir birey olmak?

Çocuğun kendi kararlarını verebilmesi, kendisi için yapacağı işler, alacağı kıyafetler gibi konularda seçim yapabilmesi, onun da duygu ve düşüncelerinin olduğunun kabul edilmesi, fikirlerine saygı duyulması, dinlenilmesi, sohbet edilmesi, sorularının ciddiye alınıp cevaplanması, bir şeyi yapmak istemiyorsa yapmamaya hakkının olduğunun kabul edilmesi… O kadar çok şey sayılabilir ki bu kısımda. Kısacası onun da bir insan olduğunun kabul edilmesi ve ona göre davranılmasıdır çocuğun birey olarak görülmesi.

Hangi Davranışlar Çocuğun Kendini Birey Olarak Algılamasını Engeller?

Günlük hayattan bir örnek vereyim. Akşam yemek saati geliyor. Yemek hazır, sofra kurulmuş. Baba işten yeni gelmiş. Anneye “Ben bugün aç değilim, yemek yemeyeceğim” diyor. Baba o akşam yemek yemiyor ve anne yemelisin demiyor. Başka bir gün çocuk anneye aç olmadığını ve yemek yemeyeceğini söylüyor. Anneyse kesinlikle izin vermiyor ve çocuğa zorla yemek yediriyor. Çocuk bu sefer kendi içinde çelişki yaşıyor. ‘Babam aç olmadığında yemek yememeyi tercih edebiliyor ama ben bunu yapamıyorum. Demek ki ben kendi kararlarımı kendim veremem. Ben bir birey değilim.’ diye düşünüyor çocuk.

Komşuya misafirliğe gidildiğinde çok yaşanan bir olaydır, çocuğa aç mısın diye sorulduğunda çocuğa bu soruya cevap verme hakkı tanınmaz pek. Anne hemen “aç değil yemeyecek” der. Çocuk orada aç olsa ya da belki de sadece canı çektiği için yemek istese bile bir şey diyemez. Ya da çocuğa hiç teklif bile edilmez, annenin tabağından yemesi beklenir. Orada herkesin kendine ait bir tabağı varken, herkes istediğinden yiyebilirken çocuk annenin verdikleriyle sınırlandırılır. Aslında yaşamımızın içinde fark etmeden, önemsemeden yaptığımız pek çok davranış çocuğun gelişiminde olumsuzluklar yaratabiliyor.

Neler Yapılabilir?

* Çocuğumuzun sağlıklı bir şekilde gelişmesini, çevresiyle uyumlu, kendini ve insanları seven bir birey olarak yetişmesini istiyorsak dikkat etmemiz gereken çok fazla konu var. Çocukların karar vermeye, sorumluluk almaya, belirli mantıklı kurallar dâhilinde huzurlu bir şekilde yaşamaya ihtiyaçları vardır.

* Seçim yapmasına izin verin. Giyeceği kıyafeti kendisi seçsin mesela. Biliyorum şuan ‘çok alakasız şeyler giyiniyor ama’ diye geçiriyorsunuz içinizden. Yatağın üstüne o gün giyebileceği 2- 3 çeşit kıyafet dizip bu üçünden birini seçip giymesini isteyebilirsiniz. O yine seçimi kendisi yapmış olmanın mutluluğunu yaşayacaktır.

* Ailece yapacağınız etkinliklerde çocuğun da fikrini alabilirsiniz. O aileye ait olduğunu, anne babayla bir bütün olduğunu bu şekilde hissedecektir çocuk.

* Onun da bazı günler mutlu bazı günler mutsuz olabileceğini kabul edin. Nasıl biz moralimiz bozuksa, kötü bir gün geçirdiysek evde kalıp yataktan çıkmak istemiyorsak onların da böyle günleri olabiliyor. Dışarı çıkmak istemediğinde, herhangi bir şey yapmak istemediğinde bunu kabul edin ve duygusunu anlamaya çalışın. Ne olduğu için mutsuz olduğu konusunda konuşun ve onu anladığınızı gösterin.

* Soru sorduğunda mümkün olduğunca cevaplayın. İnsanlar doğası gereği merak duygusu ile dünyaya gelirler. Daha çevresini yeni keşfeden bir çocuğun çokça soru sorması çok doğaldır. Cevabını bilmediğiniz sorularda onu geçiştirmek yerine “Bunun cevabını tam olarak bilmiyorum ama senin için araştıracağım” diyebilirsiniz. Bazı sorularını da beraber keşfetmeye çalışabilir, cevabı kendisinin bulmasını sağlayabilirsiniz.

* Belki de en önemlisi onu olduğu gibi kabul etmenizdir. İyi yönleriyle, hatalarıyla çocuğunuzu kabul edin. Değiştirmeye, belli kalıplar içine sokmaya çalışmayın. Onu koşulsuz seveceğinizi hissettirin çocuğunuza.

* Ona güven verin. Herhangi bir durumda korunacağını, yalnız kalmayacağını bilsin.

* Ona kazandırmaya çalıştığınız bir davranışı sizin de sergilemeniz gerekir. Çocuğa yalan söyleme derken siz sürekli yalan söylerseniz çocuklar söylediklerinizi değil yaptıklarınızı örnek alacaktır. Olumlu rol model olmak çok önemlidir.

* İyi ya da kötü yönde hiçbir şekilde onu başkalarıyla kıyaslamayın. Kıyaslanmadan kimse hoşlanmaz. Bu çocuğun öfkelenmesine, kendini değersiz, sevilmeyen biri olarak görmesine yol açar.

* Çocuğunuzdan onun kapasitesinden daha yüksek bir beklenti içine girmeyin. Matematikte (ya da herhangi başka bir şeyde) iyi değilse ondan üstün başarı beklemeyin. Hangi alanda iyiyse o alanda ilerlesin. Balığı karaya çıkarmayın.

* Onu birey olarak göreceğim derken sınırları fazla silikleştirmeyin. Anne baba tutumlarında nasıl baskıcı olmak olumsuz davranışlara yol açıyorsa, aşırı hoşgörülü olmak da bazı olumsuz davranışlar ortaya çıkarabiliyor. Belli sınırlar dâhilinde seçimler yapabilmesine ve sorumluluk almasına izin verin, yapılacak her şeye onun karar vermesine değil.

* Sevgi her şeyin ilacıdır. Sevin ve bunu çocuğunuza hissettirin.

 

Psikolojik Danışman Çağla KESKİN

EMDR Terapisti / Oyun Terapisti

İnstagram: www.instagram.com/cagla.keskinn

Web: caglakeskin.blogspot.com

www.marifetlikadinlar.net için Psikolojik Danışman Çağla KESKİN tarafından hazırlanmıştır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM
error: