DİJİTAL DÜNYADA YAŞANAN ÇOCUKLUK ! (ebeveynlerin mutlaka okuması gereken bir yazı)

DİJİTAL DÜNYADA YAŞANAN ÇOCUKLUK ! (ebeveynlerin mutlaka okuması gereken bir yazı)

 

Sosyal medya başta olmak üzere dijital dünyada çocuklarımızın neler yaşadığı kendilerini nasıl var ettikleri ile alakalı dünyada yapılmış bir çok çalışmayı gözden geçirdim. Kendi gözlem ve araştırmalarımla karşılaştırdım. Pedagog ve eğitimci olarak verdiğim sınır ve kurallar eğitimler arasında artık dijital dünyada var. Zamanımızın gerçeği olarak karşımızda. Eskiden çocuğunuz sadece günde ne kadar televizyon izler diye sorarken ailelere artık telefon tablet bilgisayar oyunları vesaire olan süreçlerini de soruyoruz. Ne kadar kitap okur ne kadar evde oyuncakları ile oynar yada ne kadar arkadaşları ile vakit geçirir sorusunun önüne düşen sorulardan biri oldu. Orada sunulan yapay yaşamın içinde sosyalleşen yapay stratejiler bulan ve oradaki oyun başarısı veya başarısızlığını genelleyip kendini takdir eden veya çöpe atan çocuklarla konuşuyorum. Ailece online bağlanıp akrabaları ile krallıklar arası savaşlar barışlar yapılan ülkeler fethedilip elden çıkarılan ve bu saatlerce süren aktiviteleri oldu bunun adına da akraba ilişkilerimiz güçleniyor kondu.

Dijital dünya dediğimizde kapsamı içine alacağımız birçok şey var. Kısa sms gibi hızlı mesajlaşmadan tutun youtube kullanıcılığına kadar gider siber alemi iyi tanımak gerekiyor. Belki de ilk etap da söylenmesi gereken mevzu bu. Öncelikle bu dijital dünya alemini bilmek. Çocukları bu alemden ne kadar uzak tutlabilir ne kadar az bilebilir artık bunu konuşmak çağımız için gerçekliği olan bir konu değil. Soyutlamak izole edebilmek tamamı ile mümkün değil gibi gözükse de cazibe haline getirip tek oldağı yaşam kanalı haline getirmemek de mümkün. Bu sebeple öncelikle çocukların, ergenlerin ebevenyleri, öğretmenleri, rehber danışmanlık uzmanları bu konularda ne kadar bilgiye sahip önemli. Dijital dünyada var olmayabilirsiniz zira ama çocuklarla ilişkiniz varsa ve onlara rehberlik etme pozisyonunuz bulunuyorsa ben siber dünyadan uzak ve yabancıyım ve böyle de kalmak istiyorum tercihiniz olmayacaktır. Var olmasanız da hakim olmanız bilgi sahibi olmanız gerekmekte. Takip edebilmeniz için terimsel kelimelere aşina olmak ve bu mecrada neler olabileceği boyutlarını hesaba katmak için bilgi sahibi olmayı eğitimci ve bir terapist olarak savunmaktayım. Teknolojinin hızı deniliyor artık baş döndüren bir hız. Ve bu hızda anında değişen ve ilerleyen bir sistem var. Sizin yeni dediğinize çocuklar gençler burun kıvırıp ha oo mu o artık kullanmıyor şimdi trend bu bunu yükle bence gibi cevaplar alabilirsiniz. Belli başlı sosyal medya programlarından haberdar olmanın yanısıra telefon tablet kullanımıda online olabilme durumları chat yapabilme imkanları ve bunların yanısıra oluşabilecek handikaplar hakkında öngörüye sahip olabilmek gerçek dünyada korunma ve güvenlik anlamında edindiğimiz bilgiler kadar gerçek.

Siber alemde konuşulması gereken önemli başlıklar şunlar; siberzorablık, hızlı iletişim, sürat faktörü, online olmak, telefona sahip olma yaşı nedir ve kullanım şartları nasıl olmalıdır.

Çocukları bir zar gibi saran beyinlerinde önemli yer işgal eden bu dünyanın deazavantajlarını bilmek kadar avantajları hakkında da bilgi sahibi olmak gerekir. Herşeyi tüü kaka olarak yorumlayıp hemde bizlerin bu dünyadan uzaklaşamaması ironi olur.

Siber dünyanın kontrolsüz kullanımında hem yetişkinlerden hemde çocuklardan alacağı çok şey var kesin ama kattıklarını da gözden geçirmek gerek. Bunları da baz alarak filtre ederek bir çıkarım yapılabilinir.

Dikkat dağınıklığında strateji ve organize olmada sorun yaşayacağını söyleyen bir ailenin çocuğunu stratejik oyunlarla dikkat süresini arrtırdı. Bunu sağlayan siber oyunlardan uygun olanların seçilmesi idi. Veyahut yeni bir çevre oluşturma arkadaşları ile iletişim kurmada bağların daim kalmasında ilişkilerin devam etmesinde etken bir dünya siber alem. Yeni dünyayı görmek tanımak , birçok şeyi takip edebilmek için ve dünya ile bağınızı en güçlü tutan. Globalleşme yolunda size destek bir yanı var.

Gelelim televizyon programlarına, reklamlara, akıllı telefonlara, dijital oyunlara dijital dünya sadece sosyla medya kanallarından ibaret değil. Her gördüğümüz şeyin direk hafızamıza girdiğini ve çıkmadığı gerçeğini düşünürsek bu konuda çocuklar konusunda pek bir seçici olunmalı. Pek popüler bir animasyon olmasından ziyade verdiği mesajlar ve bu konuda ebeveyn ve eğitimcilerin bilgi sahibi olması sağlanmalı ve hatta medya okuryazarlığına dijital dünya ya ait ne varsa bu konuda da okuryazarlık eğitimleri arttırılmalı. Eğlenceli güzel çocuk şarkıları şarkı klipleri reklamlar youtube videoları bizi sarıp sarmalasa da artık çocuklarımıza hazırladığımız özel zamanlara bunların konuları girse de alışverişlerimize bunların güdümündeki deklare edilenler olsa da denge her işin başı. Hızlı bir rüzgar gibi düşünün dijital dünyayı meltem esinti sakinliğinde değil hızlı ve güçlü böyle bir rüzgar yerdeki tozu başka yerlerden iyi kötü bulduğunu nasıl bize getirirse dijital dünya kendi hızında herşeyi sürükleyip bizlere çocuklarımıza getiriyor bu konuda sert rüzgarlardan korunur gibi önlemler almakta fayda var. Çocuklar youtube girdiğinde oynadığı çevrimiçi oyunlarında youtuberların ne kadar para kazandığını öğrenince bir videonun tıklanma oranının ne derece ona bilinirlik ve maddi kar olduğunu öğrenince nevri dönen bunun için yapılabilecek herşeyi düşünen bir sistem oluştu. Abuk sabuk ne varsa içerisinde düşünce anlam ifade etmeyen törpüleyen eksilten birçok böyle basit içerikli videolar yapar oldular. Dialogların kötü kalitenin sıfır olduğu paylaşımların tıklanma oranı arttıkça virüs yayıldı. Ve sonuçta BU sosyal medya ağlarının öylesine oluşturdukları bu ağlar şimdi genç ve çocukları kullanarak para kazanabilecekleri hemde güçlü bir ekonomi piyasasını oluşturdular. Win win denilen sende kazan bende kazan algısı yerleştirildi. Bu furyada çocuklar ve gençler kısa zamanda ve emeksiz kazancın peşine düştü. Bu konuda meşhur olanlar ile buluşma günleri bile düzenleniyor. Fenomenler diye anılıyorlar. Tabiki fikri icadı ile de var olan çocuklar ve gençler var ama videosunun dikkat çekmesi için bir aksiyon bir heyecan işin içine katması gerektiğini de biliyor.

İşin içine birde zaman israfı ve gitgide artan tutku giriyor. Şimdi kim like (beğendi) etti kim ne paylaştı şimdi hangi mesaj düştü mailime derken elimizden kucağımızdan düşmez olan telefonlar tabletler notebooklar var. Bir yere gittiğimizde küçük bir çocuk bile okuma yazması olmadığı halde annesine şunu soruyor anne sorsana wifi şifreleri neymiş. Yemek siparişinden önce sorulan o oluyor. Yada gideceğimiz yerde net bağlantısı var dimi denilip ona göre program yapan gençler, yoksa ne işi olur orada. Ya an içinde önemli bir şey yaşanırsa dünya alem eksik mi kalsındı. Çöpe giden geri alınamayacak var olan en önemli nakit yani zaman israfları oluşuyor. Ve bu israf her türlü israf kadar mühim. İnsan olarak hesaba çekileceğimiz gün sorulacaklar arasında şu vardı nerede nasıl zamanlar geçirdin ömrünü nerede harcadın eğer bu bilinç oluşturulmazsa çocuklarda dijital dünyanın sadece haz ve eğlence modunda bir evreyi geçirmiş olunacak.

Dijital dünyada çocuklar güvenliği sağlayacak öncelikle anne babalardır. Dijital ebeveyn olarak başarısıdır.

Kamuspotu oluşturularak bu konularda önemli noktalara değinilebilinir. Kısa aileleri yönlendiren spotlar mini videolar kullanılarak eksinin etkisini yine aynı mecradan pozitif etkiler oluşturulabilinir. İzlediğim bir çok film oldu bu konuda senaryosu dijital dünyada bir çocuğun başına gelebilecek en uç örnekler ile dolu idi. Ucu intihar, cinayet, silah, uyuşturucu kadın satışına uzanan ve bunu sanal oltamda rahat bir şekilde yapılabilinirliğine ait pornografi ve pedofili ise en sık başa gelineni bu tarz istismar ve ihmallere karşı çocuklarımızında bizimde kapılarımızın kapalı olması hatta bu konuda tetikte olup maruz kalmadan gerekirse şüpheye düşülen mevzular yetkili yerlere bildirilmelidir.

Bir çocuk dijital alemde bir yabancıya gerçek ortamdan daha kolay ulaşabilir bir yabancı da ona rahatlıkla ulaşabilir çevrimiçi tacize uğrayabilir hatta yaşıtlarından baskı görebilir. Burada sanal zorbalık mevzusunu açabiliriz kısaca sanal zorbalık nedir denilirse şu başlıkları atabiliriz internet kabadayılığı tehdit blog stesi açıp o kişinin sahsı adına yayınlar yazmak küçük düşürücü montajlamalar yapıp yayınlamak ve yine küçük düşürücü korkulu rüya dosyalarını silmek uğraşılan kişiyi porno sitelerine haberi olmadan üye yapmak hesaplarının olmadığı bir sosyal paylaşım sitesinde uygunsuz onun adına paylaşımlarda bulunmak, ve ayrıca unutulmamalı ki çocuklar dijital dünyada net aracılığı ile aradığı herşeyi bulabilir mesela bomba yapımı uyuşturucu gibi.

Bu kadar korkulu rüya kıvamında yazdıktan sonra şunları da ekleyebilirim ama siber alem dayanışma ve arkadaşlık aracı da olabiliyor. Gerçek ilişkilerden uzaklaştırsa da gerçek ilişkilere göre daha açık ve güvenilir olamayan ilişkiler de yaşanabilir olsa da mahremiyet olgusuna dikkat edildiğinde dayanışmayı çeşitli güzel projelerde buluşabilmeyi tanışabilmeyi sağlayan da bir platform hazırlar.

Dijital dünya için söylenebilecek en önemli bahislerden biri de çocukların sosyalleşmesine ket vurması. Bu dünyada yaşayan çocuk sosyalleşmeyi geri planda bırakıyor önemsemiyor. Robotik yaşamlar içerisinde var oluyor.

Yazının sonunu bu konuda yapılan araştırma sonuçları ile kapatıyorum. Dünya üzerindeki istatiklere de bir göz atarak bitirelim.

The Telegraph teknoloji haberleri yazarı Rhiannon Williams’ın paylaştığı araştırma sonuçlarına göre, İngiltere’de çocukların yaklaşık %59’u 10 yaşına kadar bir sosyal ağ kullandığını ve %43’ü 12 yaşına kadar çevrimiçi olarak yabancılarla mesajlaştığını söylüyor.

Facebook’a kayıtlı olabilmek için yaş sınırı 13, bu sosyal ağı kullanan 8-16 yaş aralığındaki çocukların %52’si resmi yaş sınırını göz ardı ettiklerini itiraf ediyor. Mobil mesajlaşma uygulaması WhatsApp, üyelerinin en az 16 yaşında olmasını gerektiriyor, ancak araştırmaya katılan 16 yaş altındaki çocukların %40’ı bu uygulamayı kullanıyor. Asgari yaş politikası sınırı 13 olan fotoğraf mesajlaşma servisi SnapChat ise çocuklar arasında %11 oranında kullanılıyor.

Knowthenet.org.uk tarafından hazırlanan The Social Age araştırmasına göre, araştırmaya katılan 1.004 çocuğun yaklaşık yüzde 43’ü, ortalama 12 yaşından itibaren çevrimiçi olarak yabancılarla mesajlaştıklarını söylüyor. Bu araştırmaya göre 9 yaşındayken çocuklar önce YouTube’a erişiyor ve izleyici konumunda bir mobil veya dizüstü araç kullanıyor. Aktif internet faaliyetlerinin en büyük kısmı 11 yaşından itibaren gerçekleşiyor. Bu yaşlarda bir resim veya video yayınlama, sahte bir sosyal medya profili oluşturma gibi faaliyetler gözleniyor. 12 yaşından itibaren ise çocuklar önce Twitter’ı ve Whatsapp’ı deniyor ve gerçek hayatta tanışmadıkları birine çevrimiçi mesaj gönderebiliyor. Çocuklar 13 yaşından itibaren SnapChat ve Ask FM gibi hizmetleri deniyor ve ilk defa cinsel içeriklere erişmeye başlıyorlar.

Çocuk psikolojisi uzmanı Dr. Richard Woolfson “Çocuklar küçük yaşta sosyal medya sitelerine erişiyor, burada çocuklar duygusal gelişimlerine uymayan durumlara veya yetişkinlere yönelik içeriklere maruz kalabiliyorlar” diyor. Woolfson ayrıca ailelere birtakım tavsiyelerde bulunuyor: “Ebeveynler çocuklarıyla açık bir diyalog sürdürmeliler. Çocuklar, iyi de olsa kötü de olsa yaşadıkları çevrimiçi deneyimleri saklamadan, çekinmeden aileleriyle paylaşmaya teşvik edilmeliler. Aileler sosyal medya delillerini gizlice gözetleyip takip etmek veya onları kontrol etmeye çalışmak yerine çocuklarıyla işbirliği içinde olmalılar.”

 

Serap BUHARALI
Oyun terapisti pedagog eğitimci
05531075940
www.bistanbuldanismanlik.com
face_ ınsg: pedagogserapbuharali
buharali.serap@gmail.com

www.marifetlikadinlar.net için Pedagog Serap BUHARALI tarafından hazırlanmıştır. Marifetli kadınlar KAYNAK gösterilmeden kullanılamaz…

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM
error: