Kardeş Kıskançlığı Durumunda Aileye Düşen Görevler.. Uzman Klinik Psikolog Bahar TÜRK

Kardeş Kıskançlığı Durumunda Aileye Düşen Görevler.. Uzman Klinik Psikolog Bahar TÜRK

“Kıskançlık” diğer birçok duygu gibi doğaldır. Ancak olumsuz ve zaman zaman mücadele etmesi zor bir “duygu” olduğu için beraberinde başka duygularla (Öfke…) da görülebilmektedir. Özellikle bir çocuk için bu duyguyu yaşamak ve yönetmek kolay olmadığı gibi süreç çoğu kez “kritik” geçmektedir.

Dikkat edilmesi gerekilen en önemli nokta, ebeveynlerin çocuklarının “kıskançlık” duygularından kurtulmasını sağlamak yerine bu duygunun süreçte normal olduğunu anlamalarını ve nasıl yönetilebilecekleri onlara “doğru model” olarak öğretebilmeleridir.

Çocuğumu Kardeşinin Doğumundan Önceki Sürece Nasıl Hazırlamalıyım?

Bu süreçte en önem verdiğim kısım; ebeveynlerin “bebek düşüncesi”ni çocuğumuz “kardeş istiyor” ya da “hem ona da yardımcı olur” şeklinde değil, gerçekten “yeniden anne-baba olmaya hazırız, ailemizin büyümesini istiyoruz” düşüncesi ile gerçekleştirebilmeleri yönünde… Bu şekilde süreçteki herkes bu kritik dönemi daha az zorlukla atlatabiliyor. Yeni doğan bebeğin de bir “birey” olduğu ve sağlıklı gelişimi için fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarının ebeveynleri tarafından karşılanmasının önemli bir sorumluluk olduğu unutulmamalıdır. Yeni doğanın temel ihtiyaçlarının “yeterli” şekilde karşılanmaması ve beraberinde onun ailesine karşı nasıl sorumluluklar alabileceğine yönelik düşünceler üretmenin hayal olarak kalma ihtimali daha güçlü değil mi?

– Kardeşten önceki süreçte çocuğun (yaşına uygun) evdeki ve diğer alanlardaki sorumluluklarının ve sınırların aile tarafından kazandırılmış olması önemlidir. Bununla beraber “yeterli ilgi ve sevgi ihtiyacı” nın da karşılanması kardeşin gelişiyle “aşırı” kıskançlık yaşamasına engel olacaktır.

– Kardeşle alakalı sorular geçiştirilmemeli, fazla detay vermeden (yaş grubu dikkate alınarak) soruları cevaplanmalıdır. Eğitici resimli kitaplar, oyuncaklardan da (özellikle oyuncak bebekler aracılığıyla bebeği nasıl davranması gerektiği gösterilebilir) yararlanılabilir.

– Kardeşten önceki süreçte çocukların günlük rutinleri devam etmeli, kardeş gelmeden onu “tehdit” olarak algılamaması için eve yeni bir bebeğin geleceği ile ilgili “abartılı tepkiler” verilmemelidir. Onun yerine kardeşinin gelecek olmasının neler hissettirdiği, onun sürecinde de benzer durumları yaşadığınızı, heyecanlandığınızı, mutlu olduğunuzu ve sizin için onun özel olduğu hakkında konuşmak çocuğun kardeşiyle ilgili duygularını ifade etmesine ve aranızdaki çocuk-ebeveyn ilişkisinin de güçlenmesine katkı sağlar.

– Kardeşinin odasını, çantasını hazırlarken onun da fikrini sormak, beraber karar vermek kendilerini “değerli” hissetmesini sağlar. Kardeşinin gelişiyle ona daha çok ihtiyaç duyacağınızı, onu hep seveceğinizi onun hep sizin için özel olduğunu zaman zaman belirtmeniz, kardeşiyle alakalı sorumluluklar almaya başladığında ona teşekkür etmeniz süreçte onun motivasyonunu arttıracak, yükünüzü de hafifletecektir.

– Çocukları sürece hazırlarken, yeni doğan bebeğin bir süre (özellikle ilk zamanlar) bakıma her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğu, annenin doğum sırasında çok yorgun olacağı onun her ihtiyacına karşılık veremeyebileceği ancak bu sürecin geçici olacağı çocuğa anlatılıp, çocuk sürece önceden hazırlanmalıdır. Hatta çocuğun doğum sırasında olabilecekleri daha kolay anlayabilmesi için doğum sürecine yönelik bir canlandırma yapmak da faydalı olabilir. Doğum sırasında, anne-babanın yanında olamayabileceği ancak çocuğun bu süreçte yanında güvende hissettiği birinin olacağını söylemek çocukları rahatlatır. Doğumdan hemen sonra çocukların kardeşiyle kolay bir bağ kurabilmesi için ona dokunabilmesi, koklayabilmesi, kucaklayabilmesi için fırsat vermek önemlidir. Ayrıca, doğumdan önce yeni bebeği olan bir tanıdığa yapılan ziyaret de çocukların sürece adapte olmasını kolaylaştıracaktır.

Doğumdan Sonraki Süreç

– Eşler süreçte birbirlerini desteklemelidir. Her çocuğun anne ve babasının ilgisine ihtiyaç duyduğu unutulmamalıdır.

– Kardeşler arası kıyaslama yapılmamalıdır.

– Bebek bakımıyla ilgili sorumluluk verilmelidir. “Senin yardımına ihtiyacımız var, bize yardım etmek ister misin?” “Hadi beraber kardeşinin ne giyeceğine karar verelim ve sonra onu beraber giydirelim. Sen bunlardan hangisini giymesini istersin?” Yardım ettiklerinde ve sorumluluk aldıklarında teşekkür etmeyi ve “iyiki varsın!” demeyi ihmal etmeyin.

– Her gün anne ve baba ayrı olarak minimum 20 dk bütün ilginizi çocuğunuza verin. Bu sürede telefon, tablet, televizyon gibi araçlardan uzak durun. Çocuğunuz sizle ne yapmak isterse ona alan yaratın. Oyun, sohbet, resim, kucak… Beraber ne yapmak istediğinize siz değil bırakın o karar versin. 20 dk özgür bir alan yaratmanız isteklerini yapmanız onları şımartmaz, ilişkinizi güçlendirir!

Kardeş Kavgaları

Çocuğunuzun kardeşine zarar verdiğini, vurduğunu, ittiğini… gördüğünüz an engel olmanız gerekmektedir. Amaç çocuğun öfkesine engel olmak değil öfke davranışını kontrol altına almaktır. Saldırgan davranışa karşı nazik ama kararlı bir tutumla “ kardeşine zarar vermene izin vermem” diyerek nazikçe ve sevgiyle sarılmak öfkesini ağlayarak ya da bağırarak ifade etmesini kolaylaştıracaktır. Kardeşine vurdu diye çocuğu cezalandırmak çocuğun öfkesini daha da arttıracak beraberinde kardeşine karşı intikam duygusu yaşamasını da sağlayacaktır. Öfkesi geçip sakinleştikten sonra onunla konuşmak, neler hissettiğini anladığınızı söylemek, empatik bir yaklaşımla çocuğa yaşadıklarını yansıtmak olumsuz duygular yaşasalar bile kabul edildiklerini, değer gördüklerini hissettirir. Ayrıca öfkelendiği durumlarda öfkesini nasıl yönetebileceğini ona anlatmanız seçim şansı vererek öfkesini ifade etmesini sağlamanız öfke duygularını bastırmalarına engel olacaktır. “Öfkelendiğin zaman direk söyleyebilirsin.”, “ Kendini kontrol etmekte zorlandığında bulunduğun ortamı değiştirip seni rahatlatan şeyler, yapabilirsin, istersen seni rahatlatan şeyleri beraber keşfedebiliriz…” , “Kızdığında birine vurmak zarar vermek yanlış buna ben de izin vermem. Ancak oyuncak bebeğe içinden geldiği gibi davranabilirsin…İstersen öfkenle alakalı bir resim yapabilirsin…” gibi seçenekler sunmak önemlidir.

– Her çocuk için kendilerine ait bir alan oluşturmak kendi “bireysellikleri” için önemlidir.

Çocuklarımızı kavga ederken görünce nasıl davranmalıyım? Nasıl çözüm bulmalıyız?

– Birbirleriyle güç mücadelesine giren çocuklarınızı görünce ilk yapmanız gereken şey onları durdurmaktır. Örneğin oyuncak çatışmasını ele alalım: “Ayıcık için birbirleriyle çekişen iki kız görüyorum!” Kendilerini birbirleriyle mücadele etmeye kaptıran çocukların bu cümleden sonra dikkatlerini çekersiniz ve genellikle dururlar. Durmuyorlarsa biz oyuncağı alıp durdurmak zorundayız. Birbirlerine zarar vermelerine direk engel olmalıyız.

– Çözüm bulmaları için düşünmelerini sağlayın! “İkinizin de o oyuncakla oynayabilmesi için nasıl bir çözüm bulunabilir?” Çözümü çocukların bulması hem bilişsel hem de iletişim beceri gelişimleri için oldukça önemli…

– Seçenek sunmak özellikle küçük çocuklarda uygulanabilecek en pratik ve etkili yöntemdir. Seçenek sunarken kendi seçtiğiniz seçenekler içinden çocuklara seçim şansı vermeniz gerektiğini unutmayın…

Sırayla oyun oynamakta güçlük çekiyorlar ne yapmalıyız?

Empatik yaklaşarak “ Evet bir an önce oynamak istiyorsun, beklemek zor..” ne yaşadığını anladığımızı onlara yansıtmamız gerekir. Ayrıca, çalar saat ile beklemelerini daha kolay sağlamak mümkün. “ Saat çalınca senin sıran!”

Kardeşler arası rekabet ve kıskançlık doğal bir durumdur. Süreç içerisinde önemli olan ilişkilerde dengeyi sağlayabilmektir. Bu denge çocukların ebeveynlerinden “yeterli ilgi ve sevgi” ihtiyacını alabilmesiyle mümkündür. Kıskançlığın temel bir duygu olduğunu kabul edip bu duygunun şiddeti arttığında nasıl mücadele edileceğinin öğretilmesi ebeveynlerin birbirleriyle uyumu, psikolojik dayanıklılıkları, kaygı ve stres düzeyleri ile de doğrudan ilişkilidir. Kendi duygu ve düşünce süreçlerinizi anlayamadığınız durumda kendinize, çocuklarınıza ve çevrenize “yeterli” faydayı sağlayamayacağınızı hatırlatır, süreçte öncelikle kendi temel ihtiyaçlarınızı sağlamanızın gerekliliğini özellikle belirtmek isterim. Süreci daha sağlıklı yönetebilmek, kendiniz ve çocuklarınızın ihtiyaçlarını daha kolay anlayabilmek için gerekirse bir uzman desteği almanın herkesin hayatını değiştirebilecek nitelikte bir seçenek olduğunu bilmeniz faydalı olacaktır.

Sevgilerimle,

Uzman Klinik Psikolog Bahar TÜRK

wwww.marifetlikadinlar.net için Uzman Klinik Psikolog Bahar TÜRK tarafından hazırlanmıştır. marifetlikadinlar.net KAYNAK gösterilmeden kullanılamaz…

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM
error: